Cin Ve Cinler Alemi
Cinlerin insanlarla birlikte olanlarına "Mir", (çoğulu ummar,avamir)denir. Çocuklara musallat olanlarına "Ervah", habis karakterli olanlarına "Şeytan", üstündekilere "Marid", daha güçlü olanına "ifrit" (çoğulu afarit) denir. "Hubs" cinlerin erkekleri, "habais" ise dişileridir.
Cinler, hacmi ve kütlesi olmayan, reel dünyadan başka bir boyutta yaşadığına inanılan varlıklardır. Halk arasında cinlerin erkek, perilerin de kadın olduğu düşünülür. Cinler gerçekten de insanlarla benzer bir yaşam döngüsüne sahiptir; erkekli dişili bir yaşam sürerler, doğarlar, yaşarlar, ürerler ve ölürler. Cinlerin İnançları ve idealleri vardır. Onlar da insanlar gibi yer içer,evlenir sosyal hayatı ve arkadaşları vardır. Yaşam süreleri 800 ile 1000 yıl arasındadır.
Kuran-ı Kerim’de cinlerin dumansız ateşten yaratıldıkları belirtilir; yani cinler enerji birikimidir. Ayrıca Ilk cinin CANN isminde bir varlık olduğu bilinmektedir: ‘CANN’I DA YALIN BİR ATEŞTEN YARATTI’ (Rahman suresi ayet: 15)
Yine Kuran’ın bir çok Ayetinde Cinlerin; Ateş halinde bulunan dünyanın içine, merkezine kadar inmek, göklerde ışık hızında gezinmek ve benzeri işler yapabilmek için zorlanmadıkları anlatılmaktadır. Ama Dünya ve çevresinden ayrılamadıklarını da yine Kur-an’dan öğrenmekteyiz.‘BEN O CİNLERİ DE İNSANLARI DA ANCAK BANA KULLUK ETSİNLER DİYE YARATTIM.’ (Zâriyet surêsi ayêt: 56)
İnsanoğlu cinlerden üstündür; cinlerin insanlar gibi üstün duyguları yoktur, mantıkları yoktur, muhakeme yetenekleri yoktur, akıllarını tam olarak kullanamazlar, sadece verilen görevi yerine getirirler. Ve fakat cinler, insanları bilinç altına girerek onları etkileyebilirler. Cinlerin en gelişmiş özellikleri çok hızlı hareket edebilmeleri, istedikleri insan ve hayvan(yılan,deve,köpek v.b) şekline girebilmeleridir.
Bizim bu dünyayı kullandığımız gibi cinler de dünyayı kullanırlar. Genelde düşünce yapıları ve inanışlarına göre yaşamları vardır.Gruplar halinde yaşarlar, kabileleri vardır. Kimi zaman onlarla bilmeden iç içe yaşarız, eski zamandan günümüze gelen bir çok inanış, cinlerle iç içe yaşamamızdan kaynaklanmaktadır.
Mesela ; karanlıkta yada yağmurlu bir havada destursuz yere basmamak, gece tırnak kesmemek, ıslık çalmamak, gibi.
Bazı cinler, evlerin banyoları, samanlıklar, helalar gibi pisliğin içinde yaşarken; bazıları da odalar, salonlar gibi, temiz yerlerde yaşar. Kendilerine ait şehirleri, köyleri vardır.
İyi cinler insanları korkutmamak adına kendilerini pek fazla göstermezken; kötü cinler bir büyü sonucu ya da kendilerine zarar verecek bir harekkette bulunulduğu vakit insanlara görünürler. Bir yerlerden ses gelmesi, gece yatarken kapı çalması, ışıkların yanıp sönmesi, çeşmeden su akma sesinin gelmesi gibi işretlele varlıklarını belli ederler.
Ayet ve hadisslerin cinlerin varligindan bahsedip daha fgazla açiklama yapmamasinin meydana getirdigi bilgi boslugu ve merak, Islam toplumlarinda hemen her dönemde çesitli kimselerin bu alanda özel bilgi sahibi oldugu iddiasiyla ortaya çikmasina da adeta uygun bir ortam hazirlamistir. Bazi Islam bilginlerinin cinlerin insan üzerindeki olumlu veya olumsuz birçok etkiye sahip oldugu seklindeki görüsleri, cinlerin sihir ve büyü araci olarak kullanilmasina veya böyle bir iddiaya kaynaklik etmis, neticede diger faktörlerinde sonucu, gerek müslüman toplumlarda gerekse diger Bati ve dogu toplumlarinda cincilik bir sektör haline gelmistir.
Ancak cinlerle ilgili olarak ayet ve hadislerde bildirilenlerin disindaki yorumlarin eski Iran, Türk ve Hint kültüründen intikal ettigi anlasilmistir. Islam alimlerinin çogunlugu, cinlerin tesirinden kurtulmak için Kur'an okumanin yeterli olacagini belirtmisler ve baska bir yola basvurulmasini dogru bulmamislardir.
|